Karamanlı çiftçiler sessiz

Bu yıl Karaman’da yaşanan kuraklık, tarım sektörünü derinden etkiledi. Çiftçiler, yetersiz su kaynakları ve azalan yağışlar nedeniyle ciddi verim kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Tarımsal sulamada kullanılan su kuyularının bazılarının sezonun ortasında çekilmesiyle birçok ürün olgunlaşamadan kurudu. Kıraç arazilerde ise dengesiz ve yetersiz yağışlar nedeniyle bazı çiftçiler hiç hasat yapamadı. Hasadı yapılamayan tarlalar, küçükbaş hayvan üreticileri için adeta mera haline geldi.
Kuraklığın etkileri, yalnızca ürün kaybıyla sınırlı kalmadı. Karaman’da Deliçay Barajı tamamen kurudu ve İbrala Barajı da kuruma noktasına geldi. Bu durum, bölgedeki tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor. Su kaynaklarının hızla tükenmesi, Karamanlı çiftçilerin geleceğini belirsiz bir hale getirdi.
Bu büyük sıkıntılara rağmen, Karamanlı çiftçiler sessiz bir mücadele vermeyi sürdürüyor. Burdur’daki çiftçiler ise benzer sorunlar karşısında tepkilerini eylemlerle ve basın açıklamalarıyla duyururken, Karaman’daki çiftçiler yaşadıkları zorlukları sessizce aşmaya çalışıyor.

KARAMAN ZAMAN KAYBEDİYOR

Sorunların çözümü için umut verici bir adım olarak, Ankara’da gerçekleştirilen toplantıda “Göksu Nehri Projesi” gündeme geldi. Bu proje, Göksu Nehri'nden Karaman Ovası’na su taşınmasını hedefliyor ve tarımsal verimliliği artırmak adına kritik bir öneme sahip. Tarım ve Orman Bakanlığı ile yerel yetkililerin katılımıyla düzenlenen toplantıda, su temini ve tarımsal sulama projelerinin hızla hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.

KARAMANLI ÇİFTÇİLERİN DESTEĞE İHTİYACI VAR

Ancak, bu tür büyük ölçekli projelerin gerçekleşmesi zaman alacağı için, mevcut durumda Karamanlı çiftçilerin desteğe ihtiyacı büyük. Kuraklık ve su kıtlığıyla başa çıkmaya çalışan çiftçiler, bu zorlu süreçte yalnız bırakılmamalı. Göksu Projesi gibi çözümler, tarımsal sürdürülebilirliği sağlamak için kritik olabilir, ancak kısa vadede daha hızlı ve acil müdahalelere ihtiyaç duyuluyor.

DAHA HIZLI ADIMLAR ATILMALI

Karaman’daki tarımsal üretim, Deliçay ve İbrala barajlarının kurumasıyla büyük tehlike altında. Çiftçiler, zor koşullara rağmen üretimi sürdürebilmek için mücadele ediyor. Yetkililerden gelen bu yeni proje önerileri, tarımın geleceği için umut verici olsa da mevcut krizle başa çıkmak için daha hızlı adımlar atılmalı.

MÜNAVEBE KESİNLİKLE UYGULANMALI

Karaman’da su tüketimi yüksek olan mısır gibi tarımsal ürünlerin ekiminde münavebe (ekim nöbeti) uygulaması, su krizini yönetmek için hayati bir öneme sahip. Su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgede, mısır ekiminin her yıl aynı tarlada yapılması, su kaynaklarının hızla tükenmesine yol açabilir. Bu nedenle, mısır ekimi ile daha az su isteyen ürünlerin dönüşümlü olarak ekilmesi, hem su tasarrufu sağlar hem de toprağın verimliliğini korur. Karaman Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün aldığı münavebe kararı doğru bir karar olmasına karşın bu kararın alınması için biraz geç kalındı. Münavebe uygulaması, Karaman’daki tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak ve su krizinin etkilerini hafifletmek için Karaman’da mutlaka hayata geçirilmesi gereken bir stratejidir.
 

ADEM DEMİREL