Filistin davası, İslam dünyasının en büyük yaralarından biridir. Ancak bu dava, sadece coğrafi ya da siyasi bir mesele değil, aynı zamanda derin bir imani meseledir. Necmettin Erbakan Hoca’nın dediği gibi, "Kudüs, coğrafi bir mesele değil, imani bir meseledir." Ne var ki bugün, Filistin davasına sahip çıkan birçok kesim, bu davanın derin maneviyatını tam anlamıyla kavrayamıyor. İmanla verilen bir mücadele olarak görülmesi gereken bu dava, bazıları için sadece gösteriş ve şekli destekten ibaret kalıyor.
Bu noktada, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) gibi İslami STK'ların da Filistin davasına yönelik şekilci yaklaşımlarını sorgulamak gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Karaman AGD üyeleri, Aktekke Meydanı’nda Kudüs ve Filistin’e dikkat çekmek amacıyla Kubbetü's Sahra'nın temsili bir çadırını kurdular ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösterdiler. Ancak bu ve benzeri tepkiler, Türkiye genelinde yaygın bir yönteme dönüştü. Bu eylemler, sadece vicdan rahatlatmaya yönelik, sembolik protestolar gibi görünüyor. Gerçekten Filistin davasına ne kadar katkı sağlıyor?
Bu tür gösterilerde kullanılan sloganlar ve semboller, iman mücadelesinin derinliğini yansıtamıyor. "Her taş baş yarmaz" deyimi tam da bu durumu anlatıyor. Karaman AGD ve diğer İslami oluşumlar, bu gibi sembolik eylemlerle vicdanlarını rahatlatırken, Filistin davasının özünden uzaklaşıyorlar. Bu, sadece Filistin’e yönelik bir ihanet değil, aynı zamanda İslam’ın ahlaki ve imani değerlerine yapılan büyük bir ihanet.
Türkiye’de ve dünyada birçok İslami kuruluş, Filistin davasına sadece gösteriş amaçlı bir destek veriyor. Ancak bu eylemler, vicdanları rahatlatmaktan öteye geçemiyor. Filistin'de canları pahasına mücadele eden kardeşlerimizin iman mücadelesine verilen bu şekli destek, gerçek bir dayanışmayı temsil etmiyor. Oysa Kur'an'da "Hepiniz toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; ayrılmayın…" (Âl-i İmrân, 3/103) emri, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini hatırlatır. Fakat bu birlik, sembolik eylemlerle değil, iman ve ahlakın derinlemesine yaşanmasıyla gerçekleşir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (Muvatta, Husnu'l-Huluk, 8). Fakat bugün, İslam adına hareket ettiğini söyleyen birçok grup, bu güzel ahlakı yaşatmak yerine, şekli bir Müslümanlıkla yetinmektedir. Bu da toplumsal yozlaşmayı ve iman zayıflığını daha da derinleştiriyor.
ADEM DEMİREL
Bu noktada, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) gibi İslami STK'ların da Filistin davasına yönelik şekilci yaklaşımlarını sorgulamak gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Karaman AGD üyeleri, Aktekke Meydanı’nda Kudüs ve Filistin’e dikkat çekmek amacıyla Kubbetü's Sahra'nın temsili bir çadırını kurdular ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösterdiler. Ancak bu ve benzeri tepkiler, Türkiye genelinde yaygın bir yönteme dönüştü. Bu eylemler, sadece vicdan rahatlatmaya yönelik, sembolik protestolar gibi görünüyor. Gerçekten Filistin davasına ne kadar katkı sağlıyor?
Bu tür gösterilerde kullanılan sloganlar ve semboller, iman mücadelesinin derinliğini yansıtamıyor. "Her taş baş yarmaz" deyimi tam da bu durumu anlatıyor. Karaman AGD ve diğer İslami oluşumlar, bu gibi sembolik eylemlerle vicdanlarını rahatlatırken, Filistin davasının özünden uzaklaşıyorlar. Bu, sadece Filistin’e yönelik bir ihanet değil, aynı zamanda İslam’ın ahlaki ve imani değerlerine yapılan büyük bir ihanet.
GAZZE’DE YANAN İMAN ATEŞİ VE BİZİM KÜLLERİMİZ
Gazze'deki Müslümanlar, her gün zulme karşı direniyorlar, ama bu direniş sadece topraklarını değil, imanlarını da savunmak için veriliyor. "Gerçekten Allah, adaleti, iyiliği ve akrabaya vermeyi emreder; hayâsızlıktan, fenalıktan ve azgınlıktan da men eder." (Nahl, 16/90). Ancak bizim topraklarımızda, Gazze’de yanan o iman ateşinin küllerine bile rastlanmıyor. Müslümanlar, bir zamanlar verdikleri iman mücadelesini unutmuş, konforlarına ve dünyevi hedeflerine odaklanmış durumdalar. Bu durum, Türkiye'deki İslami otoritelerin ve STK'ların da samimiyetini sorgulatıyor.Türkiye’de ve dünyada birçok İslami kuruluş, Filistin davasına sadece gösteriş amaçlı bir destek veriyor. Ancak bu eylemler, vicdanları rahatlatmaktan öteye geçemiyor. Filistin'de canları pahasına mücadele eden kardeşlerimizin iman mücadelesine verilen bu şekli destek, gerçek bir dayanışmayı temsil etmiyor. Oysa Kur'an'da "Hepiniz toptan Allah’ın ipine sımsıkı sarılın; ayrılmayın…" (Âl-i İmrân, 3/103) emri, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini hatırlatır. Fakat bu birlik, sembolik eylemlerle değil, iman ve ahlakın derinlemesine yaşanmasıyla gerçekleşir.
YOZLAŞAN MÜSLÜMANLAR VE KAYIP İMAN MÜCADELESİ
Bir zamanlar İslam’ı savunmak için zulme uğrayan Müslümanlar, bugün elde ettikleri konfor ve güçle iman mücadelelerini kaybetmiş durumdalar. "Sizi aldatan dünya hayatı sakın sizi Allah’tan uzaklaştırmasın." (Lokman, 31/33) ayetinin uyarısına rağmen, birçok Müslüman, dünyevi nimetlere kapılarak İslami değerleri göz ardı ediyor. Güzel ahlak ve adalet ilkeleri, yerini torpile, adam kayırmaya ve çıkar ilişkilerine bırakmış durumda. Bu durum, genç nesillerin İslam’dan uzaklaşmasına ve İslam’ı bir mücadele dini olarak görmekten ziyade, çıkar ilişkileriyle bağdaştırmasına yol açıyor.Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur: "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim." (Muvatta, Husnu'l-Huluk, 8). Fakat bugün, İslam adına hareket ettiğini söyleyen birçok grup, bu güzel ahlakı yaşatmak yerine, şekli bir Müslümanlıkla yetinmektedir. Bu da toplumsal yozlaşmayı ve iman zayıflığını daha da derinleştiriyor.
İMANİ EREZYONUNU DURDURMAMIZ GEREKİYOR
Filistin davası, sadece bir toprak mücadelesi değil, iman mücadelesidir. Ancak Türkiye’de ve dünyada birçok Müslüman, bu davayı gerçekten savunmak yerine, şekli desteklerle vicdanlarını rahatlatıyorlar. Filistin davasına sahip çıkmak için önce kendi içimizdeki ahlaki ve imani erozyonu durdurmamız gerekiyor. Bu yozlaşma, Filistin'e olan desteğimizi de samimiyetten uzaklaştırıyor. Filistin halkının yaktığı iman ateşi, bizim için de bir diriliş vesilesi olmalı. Aksi halde, Gazze’deki mücadeleye verilen bu sembolik destek, gerçek anlamda bir dayanışma değil, Filistin davasına ve İslam’a yapılmış bir ihanet olacaktır.ADEM DEMİREL
Tamam Adem Efendi söyleyin hükümetinize Eylem yapsın. Bizi.bilen bilir bilmeyen kendi bilir
Türkiye de en çok Anadolu gençlik derneğidir Gazze için ses çıkaran, unutmayan ve unutturmayan..siz ne yaptınız ki şimdiye kadar da yapilanları şov diye değerlendiriyorsunuz..dik duruştur ve safını belli etmektir AGD nin yaptığı..helal olsun tüm Türkiye de ki AGD li mücahid ve mücahidelere..
Ne kadar yanlış bir fikri savunmuşsunuz yazınızda. Siz peki İsrail'e karşı ne yapıyorsunuz. Yazı yazıyorsunuz. Konuşabilen konuşacak yazabilen yazacak. Herkes elinden ne gelirse yapacak. Bir şeyler yapmaya çalışanları hedef göstermek hele de Stk lar içinde bu konudaki en hassas olanlardan biri olan AGD yi karalamaya çalışmak hiç adil gelmedi. El insaf...
utanmaz alçak sen yapsaydın madem beğenmiyorsan insanlar bu zülmü unutmasın diye elinden geleni yapıyorlar seni besleyenlere söyle tasmanı sıkı tutsunlar ses itrailden değil senden gelmiş anlaşılan medya anadolu zalimlerin sesiymiş
Karaman'da bazı STK'ların şovmenlik yaptığı doğrudur ama bu kesinlikle AGD değildir. Çünkü ne yapacaklarını önceden planlayıp kamuoyuna açıkça duyurup baskılara rağmen vazgeçmeden yerine getiriyorlar Allah razı olsun. Sizin dediğiniz şovmenler Şehit lider İsmail Haniyye için gıyabi cenaze namazına çağırıp sonra biz vazgeçtik emir geldi kılmıyoruz diyerek alanı terk edenlerdir. Sonrası daha vahim birkaç gün sonra tekrar toplanılıyor STK platformu sözcüsü basın açıklaması yapıyor onun içinde de Şehit lider İsmail Haniyye'nin ismi bile geçmiyor hadi onu da geçtik dua yapılıyor onun içinde de yok maalesef ve bu etkinlik ismail Haniyye'nin vasiyetini yerine getirmek içinmiş. Ya şakamısınız siz Allah'ınızı severseniz AGD'yi Kudüs ve Filistin konusunda eleştirmek haddinize değil. VESSELAM
Mescidi aksa gazzeliler sizi niye rahatsız ediyor. Niye zorunuza gitti acaba
Adem bey dizide bekleriz buyurgel Agd neler yaptığını anlatsın sana ama nemalandigin yerler izin verirse
Nasıl kurtacağız peki? 3. ülkeler üzerinden gemilerle israil'e mal satarak mı, israil'in yakıt ihtiyacının @'ını karşılayarak mı, diplomatik ilişkileri aynen devam ettirerek mi?
Bu mu sizin gazetecilik anlayışınız gerçekten? Her gün Karaman'da o kadar olay oluyor gündem yapmıyorsunuz. Şurada güzel bir çalışma yapılmış. Ona mı saldırıyorsunuz?
Eksik yazmışsınız, çadırın önünde basın açıklaması için toplananlar yalnızca dernek üyeleri değildi. Vicdan sahibi her Müslüman, yoldan geçen insanlar bile gelip basın açıklamasına ve Gazze için yapılan dualara eşlik etti. Biz de oraya katılanlar arasındaydık. Çocuklarımız gece geç saatlere kadar orada kaldılar. Onlara Mescidi Aksa sevgisini aşılamak adına çok güzel bir deneyim oldu, teşekkürler AGD ..
Yaşa AGD bir sen varsın zaten! Birilerine inat(!) Allah rızası için bunca insanı bir meydana toplayabilmek büyük başarıydı. İnancımız, aşkımız, sevgimiz tazelendi.. inşallah böyle çalışmaların devamı gelir.
Tam olarak neyden soğumuş Adem Demirel? Derdi neymiş? Neden rahatsız olmuş? Karaman'da onca olumsuz vakaya katılan gençler varken; Allah rızası için bir sürü genci bir meydanda toplamış AGD. Ancak ve ancak tebrik etmek gerekir.
Gazze çadırından Adem Demirel dışında kimse rahatsız olmamıştır, emin olun.. AGD gereken mercileri rahatsız edebilmiş ki hemen sesler yükselmiş. Tebrik ediyoruz
Şu haberi yaparken hiç mi utanmadınız? Temsili Mescidi Aksa çadırı ile insanların dikkatini Gazze'ye yönlendirmek amaçlanmış. Bunun tam olarak hangi noktası sizi rahatsız etti? Maçlar için dev ekranlar kurup gece yarılarına kadar aynı meydanda çekirdek keyfi yapılmasından da rahatsız olmuş muydunuz? Peki ya ne olduğu belirsiz kişiletin konserlerinden? Gençler Gazze çadırını gece yarısına kadar mekanı boş bırakmamışsa bunun neyi kötü? Karamanda kahvehanelerde kafelerde ömrünü çürütenleri dert edinip de bir kez haber yapmazsınız. Allah rızası için çaba harcayanlara saldırmak olmuş işiniz. Gazete Anadolu, Adem Demirel'e iyi bir iş kolu bulsun. Kendisi gazetecilikten anlamıyor, belli..
Adamlar Filistin davasını gündemden düşürmemek Halkın dikkatini çekmek için böyle bir çalışma yapmış. Yıkıcı eleştireceğine, yapıcı olarak ne yapabilir STK'lar onu yazsaydın da yapsalardı. Sen bir kalemşör olarak Filistin davası için ne yaptın onları paylaş ta halk istifade etsin.
Bir sen varsın Anadolu gençlik derneği iyi ki varsın emeği geçenlerden Allah razı olsun çok güzel bir düşünce gazete Anadolu beğenmese de biz beğendik????????????????????????????????????
Ben tepki tel aviv'den gelir zannediyordum tepki dibimizden geldi. Stk'lar ne yapacak asker mi gönderecek? stk'ların görevi halkı bilinçlendirmek. Öyle anlıyorum ki stk'lar Allah için bir iş yapmışlar hepsinden Allah razı olsun sizin manşet de kime hizmet ediyor Allah affetsin...
Şuraya yorum olarak sayfalarca yazı yazabilir ama bu tür mecralarda yazı yazmayı sevmiyorum, ama sizin bu yazınıza cevap vermeyi üzerime bir vebal adlettim. Sebebini bende anlayamadım. İç sesim yaz dedi ve yazıyorum. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki hiçbir STK ya üyeliğim yok, ama bugüne kadar filistin meselesini baştaçı etmiş bir derneğede bu şekilde ithafda bulunmak hiç yakışmamış. Araştırın, sorun, eleştirin öyle yazı yazın. Şunu da asla unutmayın! Bu haberi okuyup, o meydana gelmekten vazgeçen her müslümanın vebali de sizin üzerinize olsun. Şahid ol ya rab! Şahid ol ya rab! Şahid ol ya rab.
Size katılıyorum. Hükümetin İsrail'e verdiği desteği ve sadece hamasete dayalı Gazze destekçiliğini daha gür sesle haykırmaları lazım.