İŞ ADAMLARINI HARACA BAĞLAMIŞLAR
Bir avukatın bilgisayarından 2700 kişilik haraç listesi çıktığını ve Afyon, Isparta, Kütahya, Konya, Karaman ve Aksaray illerinde 452 bin kişilik kurban makbuzu listesinin de bulunduğunu kaydeden Argun, başına lerin hepsinin enerji sektörüne (doğalgaz) girmesinden dolayı geldiğini söyledi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Konyalı İş Adamı Nusret Argun, Okyanus Şirketleri ile doğalgaz ve kendisine yönelik operasyonlarla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen ve çok sayıda dinleyicinin katıldığı “Hatıralar” adlı sohbetine, “Ben 1958 yılında Karapınar’ın Gölveren Köyü’nde doğdum. Çocukluğum ve gençliğimin bir kısmı Ereğli’de, bir kısmı da babamın Etibank’ta işçi olması dolayısıyla Seydişehir’de geçti” şeklinde kendisini tanıtarak başlayan Konyalı iş adamı Nusret Argun, kitabevi, tıp yayıncılığı, medikal ve görüntüleme merkezi işinden sonra inşaat sektörüne ve daha sonra enerji (doğalgaz) sektörüne girdiğini belirtti.
“Bizim Konya’ya en iyi hizmetimiz doğalgaz . Konyalı’nın kapısına doğalgaz Mehmet Keçeciler Bey’in sayesinde geldi. Kendisine teşekkür ediyorum” diyen iş adamı Argun, doğalgaz işinde çok sıkıntılar çektiğini ve bu işte çok Beyaz Amerikalı’nın bulunduğunu belirterek “Tokalaştığım elini yıkayanlar, bürosuna gittiğimde ayağıma poşet verenler çok konuşuyordu” kten sonra Mavi Akım antlaşmasından “Bizim 5 ilde doğalgaz var iken biz 81 ilde doğalgaz varmış gibi antlaşma yapmışız. Sözleşmeye göre de siz kullansanız da kullanmasanız da parasını ödüyorsunuz. Dünya 1 liraya alırken biz o gazı 10 liraya almışız. Bunun tek sebebi de, birkaç kişinin bu işten nemalanması” şeklinde bahsetti.
“BAŞIMA NE GELDİYSE DOĞALGAZDAN GELDİ”
Kendisinin başına ve yaşadıklarının ilk sebebinin doğalgaz ğunu kaydeden Argun, “Türkiye’de ilk defa bir Konyalı 1 milyar 610 milyon dolar vererek Ankara Başkent Doğalgaz ihalesini aldık. Türkiye’de enerji işinin kökeni Yahudiler. Ben Ankara Başkent Doğalgazı ihalesini aldıktan 20 gün sonra benim ofislerim, bürolarım, evlerim polisler tarafından abluka altına alınmaya başladı. Ben o güne Konya’nın en ilen insanıydım! 20 günde ne değişti? Bu şekilde yapılan itibarsızlaştırmadan sonra Başkent Doğalgaz antlaşmasını iptal ettiler. O ihaleyi bir kaç kere yenilediler ve verdiğimiz fiyatın yarısına bir başkasına verdiler. Bir abimiz bizi o dönemlerde uyarmıştı; sen birilerinin ayağına basacaksın dikkatli ol, diye” açıklama yaptı.
ENERYA’NIN DEĞERİ 3 MİLYAR DOLAR
Okyanus Operasyonu ile ilgili anılarını da paylaşan Argun, Bu örgütün 1980’lerden bu tarafa büyüyerek geldiğini “Bizim bir hemşehrimiz var 8 tane bakan değiştirmiş. Ama o adam koşmuş, hem de koşar adım gitmiş. Kimse dur dememiş. Tâ 17 Aralık’a ” diye örnek vererek anlatan Argun, “Bizim elimizi kolumuzu bağlayarak, önce sermaye artırarak sonra çoluk çocuğumuza; babanızı görmek istiyorsanız bu hisseyi satacaksınız diye devlet görevlilerinin huzurunda BDDK başkanlığına çağırarak bunu söylüyorlar. Satıldığı dönemde 350-400 milyon dolarlık şirketi – ki benim 100 milyon dolar hissem var- 10 milyon dolar bile vermeden zorla alıyorlar. Şimdi şirketin (Enerya) değeri 3 milyar dolar” .
OKYANUS DAVASI 230 SANIK 580 KLASÖRDEN OLUŞUYOR
Okyanus dosyasının 230 sanıklı 580 klasörden oluştuğunu ve dosyada yapılan bir işlem hatasından dolayı haksız yere yattığı cezaevinden çıktığını söyleyen Argun, başından geçen olayları şu şekilde dile getirdi:
“Dosyada bana yapmadığım ve gitmediğim yerlerde bir sürü suç isnat etmişler. Bir senaryo yazmışlar, kurgu yapmışlar onu da burada oynatıyorlar. Bir adam (bölge müdürü) yazı yazmış köşesinde; “Damladan Okyanus” çıktı diye. Suç örgütünü övdüğü gerekçesiyle adamı 7,5 ay cezaevine attılar. Bunlarda Allah korkusu yok. Bizim anladığımız, gördüğümüz Kur’an’la kitapla izah edilecek bir örgüt değil. Önümüzdeki günlerde bu örgütün işlediği cinayetler teker teker çıkacak. Malatya’daki kitabevi cinayeti.. Trabzon’daki cinayet çıktı. Paralel Yapıyla ilgili bu süreçte bize çok baskıcı, hukuksuz tutuklamalar . Mahkeme ve cezaevi sürecinde akla hayale gelmeyen şeyler yaşadık. Ben mahkeme başkanına burada Nusret Argun yazmıyor bir başka isim yazıyor diyorum. Olsun diyor ben böyle okuyorum diyor. Ben reddi hakim talebinde bulunuyorum. Adam kendisi gidip üst mahkemeye imzalatıp geliyor. Halbuki bunun bir kanuni prodüsürü var. Öyle bir şey kurulmuş ki tıkır tıkır çalışıyor. Yalnız şunları da görmek lâzım. Burada Salih Tuzcu, İzmir’de oğlu Behzat Tuzcu, burada Anadolu Atayün, İstanbul’da Yurt Atayün. Bunları tesadüfü değil. Yani bu adamlar Başbakanın, Cumhurbaşkanının evine operasyon düzenleyecek gözlerini karartmışlar. İnsanlara şaka gibi geliyor. Tayyip güya oğluyla telefon görüşmesi yapmış. Halbuki o gün ve o saatlerde Sayın Cumhurbaşkanı’nın Dedeman Otel’de Türkmenistan Devlet Başkanıyla görüşmesi var. Bizim Av. Ahmet Özer çekiyor da ulaştırıp o dosyaya bu CD’ler giriyor.
İŞ ADAMLARINI HARACA BAĞLAMIŞLAR
Şimdi 207 tane iş adamının ifadesi alınıyor. Bir avukatı bürosunda bir bilgisayarda resmen haraç listesi çıktı. Kim, kimden ne alacak? Geçen çok meşhur bir sanayicinin ifadesini alıyorlar. 380 milyon lira para vermiş. Gönüllü mü verdin? İsteyerek mi verdin? Adam ne vermeyeceksin, beni tehdit etti demiş. Sen parayı vermez isen Nusret Argun gibi hapsi boylarsın diye. 2700 kişilik liste bunlar içerisinde mütevelliler var. Karşılarına yazmışlar; kim, kimden ne alacak diye. 452 bin kurban makbuzu çıkmış. Afyon, Isparta, Kütahya, Konya, Karaman ve Aksaray illerinde 48 bini kesildi (kesilip kesilmediği de belli değil) diyorlar. Para nereye gidiyor bilen yok. Şimdi geliyorlar, diyorlar ki Abdullah abi senin paraya ihtiyacın var sıkışıksın herhalde. İstanbul’a git falan kişi sana 3-5 milyon avro versin. Gidiyor alıyor. Aradan geçiyor durumun düzeldi mi düzeldi. Abi şu hesap Amerika’da oraya 50-100 veya 25, 25 eşe dosta gönderiver oraya. Böyle yüzlerce vatandaş çıktı. Listesi burada. Bir mali müşavirin üzerinde 1 milyon m2’den fazla arsa tapusu çıktı. Memuriyeti bırakalı 7-8 sene .
Bunlar KOM’u ve Adliye’yi insanlar üzerinde o baskı unsuru olarak kullandılar ki...
Bunlar kendilerine hizmet etmeyen kim varsa düşman! Bir de KOM’u, Adliye’yi, devlet dairelerini arka bahçeleri gibi kullanıyorlar.
ORTAĞINI TEHDİT ETMİŞLER
Benim bir ortağım vardı Erzincanlı. Ortağıma yapmadıklarını bırakmadılar. Bir kaç ilin imamı karşısına çıkardıktan sonra son olarak Kule’ye getirmişler onu ve “Bak koçum senin evraklarını yırttık attık. Nusret Argun emir ve talimatlarımıza uymadı. Bizim isteklerimizi karşılamadı. Başına ler herkese ibret olsun. Biz Salih Tuzcu’ya talimat verdik, evraklarını yırttırdık. İlişkini de kes, diyorlar. Dosyada ifadesi var, kendisi anlatıyor bunları.
Benim dosyamda Konya’da 70 tane iş adamı var. Bunlar bankaya gitmişler ve adama kurban vereceksin demişler. Ne ? 372 tane büyükbaş demişler. İmam hatipli haraç isteyin bundan daha iyi demiş. Ben hayatta böyle bir şey görmedim demiş. Adamın başına gelmedik kalmamış. Önce maliyeciler gelmiş, arkasından KOM’lar gelmiş, raporlar, dosyalar… Adam diyor ki 372’yi üç defa aldılar.
PARALEL ÖRGÜTLE MÜCADELE ETTİM
Ben cezaevine girmeden önce bunlarla 8-10 sene mücadele ettim. Bu örgütü tesbit ettim ve hepsine de kafa tuttum! Ve hiç kaçmadım. Bana Konya ve Adana’nın başsavcıları “bunlarla uğraşma çek git” ler. Ben bir şey yapmadım ki ve bu memleketin çocuğuyum nereye gideceğim. Bunlara gelince; ortada daha soruşturmanın “S”sini duyunca yarısı Kanada’ya kaçtı, diğer yarısı da İsrail’e. Daha ortada soruşturma ve iddianame falan yokken. Şimdi hepsi Kırmızı Bülten ile aranıyor. Değil Konya’yı Türkiye’yi terkettiler. Niye kaçıyon kardeşim! Eğer bir şey yapmadıysan gel hesabını ver. Ama kişi en iyi kendi yaptığını bilir. Onlar biliyorlar suçlarını. Nereye gideceğini de biliyorlar.
ARGUN: “BENİ TEHDİT ETTİLER”
Ben iki sene önce 17 Aralık’ta Tayyip Erdoğan’a “bunların merkez üssü Konya” m. Bunların oyla falan alakası yok. Bunlar gerçekten üniversiteyi, adliyeyi, emniyeti işgal etmiş bir azınlık! Ve cirit atıyorlar.
Konya’da mevcut devam eden dâvâ da sadece Nusret Argun’un bir davası değil. Ben bunlar için çekinmeden bir dilekçe verdim. Bana haber gönderdiler: “Yaşadıkları yanına ders olsun, sesini çıkarmasın, çoluk çocuğuyla mutlu bir hayat yaşasın.”
Bu ülkenin sorunu benim sorunum değil. Benim davam bir şekilde temizlenecek. Zaten Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Fakat bu örgütle ilgili davalar Türkiye’de çok uzun konuşulacak. Önümüzdeki günlerde de Konya’da inşallah bu örgütün ikinci bir gerçek yüzü ortaya çıkacak. Herkesin böyle hayretler edeceği konular gündeme gelecek.”
1 saat 20 dakika süren sohbet soru-cevap bölümüyle devam etti. İş adamı Nusret Argun, daha sonra dinleyicilere çay ve kuru pasta ikramında bulundu.

Yorumlar
Kalan Karakter: