Hasan Sabbah, İran'ın Kum kentinde doğmuştur. Tam adı Hasan bin Ali bin Muhammed bin Cafer bin Hüseyin bin Sabbah el-Hamari'dir(1034 – 1124). Büyük Selçuklu Devleti ında yaşamış , tarihin eski ezoterik ve batıni örgütü Haşhaşileri kuran ve ölene liderliğini yapan İranlıdır. Tarihteki en gizemli insanlardan biri olarak adı geçer. Müridlerinin adını Seyduna olarak bildiği Hasan Sabbah gençliğinde çeşitli çelişkiler yaşamış, islamiyeti büyük ölçüde sorgulamış, tarikat ve mezheplerle ilgili birçok toplantıya katılmıştır.
Yakın arkadaşı büyük astronom Ömer Hayyam'la ettiği bir muhabbet esnasında Ömer Hayyam'ın espriyle söylediği : "bu insanlar cennet için yaşıyorlar, ancak onlara bir cennet verebilirsen onları yönetirsin" sözü Hasan Sabbah'ın hayatının sözü olmuştur.
Kendisini ve Etrafındakileri Peygamber Olduğuna İnandırmış
Ele geçirdiği Alamut Kalesi'nin arkasındaki eski Deylem krallarının bahçelerini kusursuz bir hale getirmiştir. Köle pazarlarından aldığı güzel kızları bu bahçelere getirmiş, onları huri gibi yetiştirtmiştir.
Bununla beraber fedai olabilecek güçteki yetişkin ve gözü kara erkekleri de bu kaleye getirerek onlara inanılmaz bir irade kazandıracak ölümcül dersler verdirmiştir.
Cennet Vaad Ediyor!
Fedailerini kendisinin Allah'ın bir peygamberi ğuna ve onları istediği cennete götürebileceğine inandırmıştır.
Gençleri HAŞHAŞ ile Kandırıyor!
Bu inancın sağlam olabilmesi için de aralarından başarılı birkaçına cennete götürmek vaadiyle haşhaş vermiş ve onları o bahçelere götürmüştür.
Orada yarı baygın halde gördükleri muhteşem bahçelerin ve hurilerin büyüsüne kapılan gençler çelik gibi bir inanmışlıkla dönmüş ve gidemeyenleri de heyecanla anlattıkları masallara inandırmışlardır.
Kendi cennetlerini gördükten sonra;
Ölmek ve cennete kavuşmak için yaşayan gençlere istediği her şeyi yaptırabilecek ğundan emin Hasan Sabbah, birbiri ardına suikastler düzenlemiş ve hepsinde de başarılı olmuştur.
Büyük bir düşünce gücüne sahip Hasan Sabbah, ona hep destek olmuş bir hükümdar Hüseyin Alkeyni'yi öldürdüğü için öz oğlunu kellesiyle cezalandırabilecek da kendi kanunlarının esiri olmuştur. Hasan Sabbah amaçlarına ulaştığı için inirken Alamut Kalesi'nde intiharlar ve belalar çoğalmıştır.
Bütün Bunların Tek Sebebi, Allah var mı?
Kendi kendini yiyip bitirmeye yatkın kurduğu bu düzen dünyada eşi benzeri görülmeyecek olaylar çıkarmıştır. Hayatı boyunca çelişkiler yaşamış Hasan Sabbah yaşadığı süre içinde Allah'a inanıp inanmamak arasında gidip gelmiş ve yaptığı her kıyım anında O'ndan bir işaret beklemiştir, fakat olmamıştır. Ve tüm bu yaptıklarının kendince sebebi, yalnızca budur: "Allah var mı?"
Neden Haşhaşi Kelimesi Kullanılır?
Fedailerine cenneti vaad ettiği söylenen Hassan Sabbah seçtiği özel fedailerine haşhaş verip uyuşmalarını sağlar ve kurduğu asansör sistemiyle bu gençleri sözü geçen bahçelere taşırdı, gençler de bu haşhaşın etkisiyle uçtuklarını, cennete ulaştıklarını sanırlardı.
Bazı kaynaklarda ve Ömer Hayyam'ın da notlarında ifade edildiğine göre, Alamut Kalesi'nde haşhaş yasaktı ve söz edildiği gibi haşhaş tükedilmiyordu. Bu insanları kendilerinden geçiren, haşhaştı. Hassan Sabbah'ın katı tutumu onların birer keşiş gibi yetişmesine sebep olmuştu.
Hasan Sabbah Neden İran'da Bulunan Alamut Kalesi'ni seçti?
1090 yılında Alamut Kalesi'nde eğitim ve örgütlenme mücadelesine yeni bir boyut kazandırarak, Alamut kalesini kendisine merkezi üs olarak seçti. Alamut Kalesi, Elbruz sıradağlarının en doruğunda olup, çok korunaklı bir konumdadır. Nitekim yıllarca ordular Alamut'u kuşatmalarına rağmen fethedememişlerdir.
Hasan Sabbah burayı bilinçli seçmiştir. Hasan Sabbah, Alamut'un bütün eksiklerini tamamladı. Su kanalları açıp, ambarlar kurdu. Çevredeki küçük kaleleri alıp onlara kuleler yaptı.
Bu arada bazı kurallar getirdi. Böylece her birey kendisini topluluğun sorumlu bir üyesi ve onun ayrılmaz bir parçası olarak hissetmeye başlamıştır.
Hasan Sabbah'ın örgütlenme ağı o etkili olmuştu ki Selçuklu Devleti'nin üst düzey memurları dahi İsmaili olmuştu.
Batıl bir mezhep batiniyye Hasan Sabbah'ın liderliğinde çok zararlı faaliyetlerde bulunmuş, uyuşturucu ile kandırdığı fidâileri suikaslar yaptırmıştır.
Ünlü Selçuklu verizi Nizamülmülk bu suikasta kurban gidenlerden birisidir. Kendisine bir arzuhal vereceğini söyleyerek huzuruna çıkan bir batınî fedaisi tarafından hançerlenerek öldürülmüştü.
Ardından Melikşah'ın, bir söylentiye göre av etinden zehrilenip hummadan diğer bir söylentiye göre ise zehir içirilerek öldürülmesi akıllara suikast sorusunu getirdi. Suikasa kurban gittiği açıktı..
Rivayete göre; Hasan Sabbah, kalesini ziyarete misafirlerine hem gösteriş olsun diye hem de müritlerinin ona bağlılığını göstermek amacıyla, tepede bulunan fedailerinden 3'üne işaret ederek atlamalarını söylemiş; onlar da tereddüt dahi etmeden atlayınca misafirleri çok etkilenmişlerdir.
Tarikatta haşhaş kullanıldığına dair kanıt niteliğinde en çok verilen örneklerden biri budur. Çünkü böyle bir şeyi ayık kimsenin yapamayacağı düşünülmüştür.
"Haşhaşiler" dendiğinde akla ilk "cennet vaadi" olur. Birçok cemaat ya da tarikat, üyelerini "le olursan, öldükten sonra cennete gideceksin" vaatleriyle yoğursa da, rivayetlere göre Haşhaşiler'de bu durum "dünyada" da gerçekleşmiş durumda.
Müritler, yalnızca sadakatleri ile değil; aynı da güçlü fedailer olmalarıyla da ün salmışlardır. Hasan Sabbah'ın da çok güçlü bir çı olmasının yanında, müritleri de çok ağır eğitimlerden geçiyorlardı.
Savaş taktikleri dışında İslam, güzel sanatlar, tarih, coğrafya gibi alanlarda da eğitimler gören fedailer, rivayete göre; Hasan Sabbah'ın emriyle, nefeslerini, bilinçlerini kaybedinceye dek tutarak dayanıklılıklarını güçlendirmiş, bedenlerine hakim olmayı öğrenmiş ve kapısına dayanan Büyük Selçuklu'yu madan dahi gönderebilecek bir iyeye gelmiştir.
Hasan Sabbah hastalanarak yatağa düştüğünde halefi olması için Lemeser komutanı Kiya Buzrug Ummid'i seçmiş ve kendisini misyonerlik faaliyetlerinin başına getirmiştir.
Alamut'un yıkılışı!
Hasan Sabbah'ın halefi olarak seçtiği Rudbarlı bir Türk Kiya Buzrug Ummid, 14 sene "Elemût Piri olur. Elemût Devleti 1256'da Moğollular tarafından yıkılıncaya , aynı soydan İranlılar yönetime gelmişlerdir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık döneminde grup toplantısında FETÖ'nün ilham kaynağının Haşhaşiler ğunu dile getirmişti.
FETÖ'nün ilham kaynağı Haşhaşiler
Günümüzde devletin her yapısına yayılan FETÖ terör örgütünün elebaşı Fethullah Gülen'in Hasan Sabbah ile bir çok yönden benzerlikleri vardır.
Kendini Peygamber gibi gösterip çeşitli düzenbazlıklarla akıllarını yıkadıkları fedaileriyle dönemin en büyük suikastlerini gerçekleştirmiş Sabbah Gülen'e ilham kaynağı olmuştur ki elebaşı Gülen'de kendini mesih gibi gösterip cemaatine türlü vaatlerle istediği her şeyi körü körüne yaptırmıştır.
Yeri gelmiş makam, yeri gelmiş güç, yeri gelmiş para, mal, vaatlerini dini kullanarak süslemiş ve ona inananları devlet, millet ve vatan hainliği yaptıracak etkisi altına almıştır.

Yorumlar
Kalan Karakter: