Taliban hangi İslam'a inanıyor

TAKİP ET

'Sakal bırakmama cezaları, kadınlara baskı, zorlayıcı ahlak uygulamaları' denilince akla Afganistan'ı İslam şeriatı ile yönettiğini iddia eden Taliban yönetimi geliyor. Peki Taliban hangi İslam'a inanıyor? İşte İslam'ın temel anayasası Kur'an'a göre Taliban'ın yönetim anlayışının değerlendirilmesi…

Taliban'ın Ahlak Bakanlığı, son bir yılda sakal bırakmayan 280'den fazla güvenlik görevlisini işten çıkardı ve 'ahlaksız eylemler' nedeniyle 13.000'i aşkın kişiyi gözaltına aldı. Suçların detayları ve gözaltına alınanların cinsiyeti açıklanmadı. Bakanlık, İslami kurallara uymadığı gerekçesiyle 281 sakalsız güvenlik görevlisini işten çıkardığını belirtti. Kadınların giyimi ve erkeksiz seyahati hakkında istatistik verilmedi.
Taliban’ın uygulamalarını İslam’ın ana kaynağı Kur’an ışığında değerlendirmeye tabi tutacağız. “Taliban’ın şeriat anlayışı, sakal bırakma ve ahlak kuralları” Taliban’ın uygulamalarının Kur’an ile ne derece örtüştüğünü anlamak için öncelikle Kur’an’ın bu konular hakkında neler söylediğine bakalım.

 

SAKAL BIRAKMA VE KUR’AN

Kur’an’da “sakal bırakma” ile ilgili doğrudan bir ayet bulunmamaktadır. Sakal bırakma meselesi daha çok Peygamber Efendimiz'in sünnetine dayandırılan bir uygulamadır. Hadis literatüründe, Peygamber’in sakal bıraktığı ve Müslüman erkeklere sakal bırakmayı tavsiye ettiği bildirilir, ancak bu konuda mutlak bir zorunluluk Kur’an’da geçmez. İslam hukukunda sakal bırakma, bir “farz” (zorunlu ibadet) değil, “Mendup (tavsiye edilen, sevap kazandıran ama zorunlu olmayan)” bir uygulama olarak kabul edilir.
Bu bağlamda, Taliban’ın sakal bırakmayan kişileri cezalandırması ve işten çıkarması, Kur’an’ın emirlerine değil, daha çok yerel veya mezhebi geleneklere dayanıyor. Kur’an’da kişilerin sakallarıyla ilgili bir ceza öngörülmediği için bu tür uygulamalar, Kur’an’ın evrensel mesajıyla kesinlikle uyumlu değildir.

  

AHLAK VE KUR’AN

Kur’an, insanları genel olarak ahlaklı olmaya çağırır, ancak ahlak kavramı, toplumun belirlediği kurallardan ziyade “Allah'ın emir ve yasaklarına” dayanır. Kur’an’da, özellikle ahlaki konularda kişisel sorumluluk ve özgür irade vurgulanır. Şu ayetler buna işaret eder:
“Herkesin yaptığı yalnızca kendi aleyhinedir. Hiçbir günahkâr, bir başkasının günahını yüklenmez.” (En’am, 6:164)
“Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile eğri birbirinden ayrılmıştır.” (Bakara, 2:256)
Bu ayetler, insanların inanç ve ibadetleri konusunda özgür bırakıldıklarını, dolayısıyla baskı altında tutulmamaları gerektiğini gösterir. Taliban’ın bireylerin ahlaki davranışlarını zorla denetleme çabaları, Kur’an’ın temel ilkesi olan “özgür irade ve sorumluluk” anlayışıyla çelişir.

 

KADINLARIN GİYİMİ VE SEYAHATİ

Kur’an’da kadınların giyimi ile ilgili bazı genel prensipler vardır, ancak Taliban’ın kadınlar üzerinde uyguladığı kısıtlamalar bu prensiplerin ötesine geçiyor gibi görünmektedir. Kur’an’da kadınlara örtünme tavsiyesi yapılırken (Nur, 24:31; Ahzab, 33:59), bu tavsiye belirli bir kıyafet şekli dayatmadan, “iffetli ve saygın” giyinmeyi hedefler.
Ayrıca Kur’an’da, kadınların yalnız seyahat etmesi veya belirli bir şekilde giyinmesi konusunda herhangi bir yasak bulunmamaktadır. Bu tür detaylı kurallar, daha çok kültürel ve mezhepsel yorumlarla ilgilidir. Kadınların ahlaki kurallar çerçevesinde özgür iradeleriyle hareket etmeleri Kur’an’ın ruhuna daha uygundur. 

TALİBAN'IN ZORLAYICI AHLAK UYGULAMALARI

Kur’an’da ahlaki kuralların uygulanması konusunda zorlayıcı ve cezalandırıcı yaklaşımlar yerine, “uyarıcı ve hatırlatıcı” yöntemler tavsiye edilir:
“Sen, yalnızca bir uyarıcısın. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin.” (Gaşiye, 88:21-22)

 

TALİBAN KUR’AN’IN EVRENSEL İLKELERİYLE ÇELİŞİYOR

Bu ayet, Peygamber’in bile sadece bir uyarıcı olduğunu ve insanları zorla din ve ahlaka sevk edemeyeceğini belirtir. Bu nedenle, Taliban’ın ahlaki ihlalleri gerekçe göstererek zorlayıcı yaptırımlar uygulaması, Kur’an’ın bu uyarıcı rol anlayışına ters düşmektedir.
Taliban’ın uygulamaları, Kur’an’ın evrensel mesajı ve ilkeleriyle örtüşmüyor. Sakal bırakma, kadınların giyimi ve ahlaki davranışlar gibi konular, Kur’an’da yer alan tavsiyeler ve emirlerden ziyade, çoğunlukla mezhepsel yorumlarla şekillenmiştir. Kur’an’da bu tür bireysel ibadet ve ahlaki konuların zorla dayatılmaması gerektiği, insanların inanç ve davranışları konusunda özgür bırakılması gerektiği ifade edilir. 
Taliban'ın, Kur’an'ın önerdiği “özgür irade, kişisel sorumluluk ve uyarıcı yöntemler” yerine daha zorlayıcı bir yol izlemesi, İslam’ın evrensel ilkeleriyle direkt çelişir.