Para kadını gençlerin idolü olacak
Tahliye edilen Dilan Polat'a ilişkin yargı süreci devam ederken Polat'ın hayatının film olacağı iddiaları da gündeme bomba gibi düştü
Sosyal medya fenomeni ve iş insanı Dilan Polat, Kasım 2023'te "Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi", "Vergi Usul Kanunu" ve "Futbol ile Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi" suçlamalarıyla eşi Engin Polat ile birlikte gözaltına alındı. İstanbul’da başlatılan soruşturma kapsamında Polat çiftinin şirketlerinde aramalar yapıldı ve finansal belgeler incelendi. MASAK tarafından hazırlanan raporlar sonucunda, Dilan Polat’ın ticari işlemlerinde doğrudan karar verici olmadığı tespit edildi. Mahkeme, bu bulgular doğrultusunda Dilan Polat’ın tutuksuz yargılanmasına ve yurt dışına çıkış yasağı ile serbest bırakılmasına karar verdi. Eşi Engin Polat’ın tutukluluğu ise devam ediyor.
Dilan Polat’ın tahliyesi sonrası yargı süreci devam ederken, kamuoyunda Polat’ın hayatının film olacağına dair iddialar da ortaya çıktı. Yapımcılar, Polat’ın hayatını konu alan bir film projesi için yarışa girerken, bu durum çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle sosyal medyada lüks yaşam tarzıyla tanınan Polat’ın hayatının beyaz perdeye taşınması fikri, genç nesiller üzerindeki olası etkiler açısından eleştiriliyor.
GENÇLER KOLAY PARAYI TAKİP EDECEK
Eğer Dilan Polat’ın hayatı, lüks yaşam ve hızlı başarıyı yücelten bir film olarak yapılırsa, bu durum gençler arasında hızlı başarı ve kolay kazanç algısının pekişmesine neden olabilir. Gençler, kısa yoldan zengin olma hayalleri kurarken, uzun vadeli planlar ve disiplin gerektiren işleri göz ardı edebilir. Ayrıca, filmde Polat’ın yargılandığı suçlamalar hafife alınırsa, etik dışı davranışların kabul edilebilir olduğu algısı yaratılabilir, bu da gençler için tehlikeli bir rol model oluşturabilir.
TOPLUMSAL DEĞERLER ZAYIFLAYIP TÜKETİM KÜLTÜRÜ YAYGINLAŞACAK
Bunun yanı sıra, sosyal medya ve gerçeklik arasındaki çizginin bulanıklaşması, gençlerin zihinsel sağlığı üzerinde ciddi baskılar yaratabilir. Sosyal medyada idealize edilmiş hayatları taklit etmeye çalışan gençler, bu beklentilere ulaşamadıklarında kendilerini yetersiz hissedebilirler. Bu da toplumsal değerlerin zayıflamasına ve tüketim kültürünün yayılmasına yol açabilir.